Cart 0
Kale Dedektör
Define, Endüstriyel ve Güvenlik Tipi Metal Arama Dedektörleri Satış Servis Hizmetleri
kurumsal
Güzel Türkiye için
75 yıldır gururla hizmet veriyoruz,
Babalarımızdan devraldığımız 75 yıllık bayrağımızı gururla taşıyor ve bizden sonraki nesillere devredebilmek için işimizi ticari ahlak kurallarına riayet ederek yapmaktayız.
Soma’nın ilk buzdolabı, ilk televizyonu ve ilk müteşebbisi… Bugün Soma Olay Gazetesinde, keyifle okumanız dileğiyle.
#somanınhikayesi
BİR MÜTEŞEBBİS HİKÂYESİ
Ne yazık ki milliyetçiliği etnik kimliğimizi övmek olarak algılıyor; coşkulu kalabalıklara vatan, millet, Sakarya edebiyatı yaparak uyguluyoruz. Şekil olarak milliyetçiyiz ama içerikte değiliz. Tam bağımsızlığın yolunun, ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini, yerli sermayemizi ve emeğimizi korumanın da milliyetçilik olduğunu kavramadan muasır medeniyetler seviyesine erişmemiz mümkün değil. Ne demek mi istiyorum? Hemen anlatayım…
“Burla” Ailesini bilir misiniz?
Burla Ailesi, 500 yıl önce İspanya’dan İstanbul’a göç etmek zorunda kalan, İspanyol Yahudi’si ailelerden biridir. Osmanlı Devletinin sağladığı imkân ve imtiyazlarla aile büyük bir sermayeye sahip olur. “Eli ve Daniel Burla kardeşler”, ilk resmi şirketlerini 1911 yılında “Galata” semtinde açarlar. Burla Biraderlerin 1928 yılında kurdukları “Ottaş Otomotiv ve Taşınmaz Mallar Sanayi” ülkemizin ilk otomotiv şirketidir. 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde Türkiye’ye buzdolabı ve elektrikli süpürge ithalatını yapan ilk firma da Burla Biraderlerindir.
Burla Ailesinin sahip olduğu sermaye, Osmanlının çöküşünün kısa bir özetidir. Çünkü Osmanlı Devleti, ekonomik bağımsızlığını yitirmiş, Burla Ailesi gibi Yahudi ve Rum aileler, Osmanlı ekonomisini ele geçirmiştir. Ekonomik bağımsızlık kazanılmadan tam bağımsızlığın gerçekleşmeyeceğini çok iyi tahlil eden “Mustafa Kemal Atatürk”, bu nedenledir ki Cumhuriyetin ilanından önce “İzmir İktisat Kongresini” toplar.
Bakın Mustafa Kemal Atatürk, kongrenin açılış konuşmasında, kongre üyelerine ve aslında geleceğimize nasıl sesleniyor; “…Türk tarihi incelenirse, gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Tam bağımsızlık için şu kural vardır: Milli egemenlik, mali egemenlikle desteklenmelidir. Siyasi ve askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferle taçlandırılmadıkça payidar olamaz…”
Cumhuriyetin ilanı ile başlayan Millileşme, yerli sermayemizin de güçlenmesine neden olur. Ülkemizin başkenti olarak yıldızı parlayan Ankara’nın parlayan yıldızı ise “Vehbi Koç’tur.” Vehbi Koç, 1917 yılında, Ankara Karaoğlan Caddesinde, küçük bir bakkal dükkânı ile ticari hayatına başlar. 1926 Yılında Ankara Ticaret Odasına kaydını yaptıran Vehbi Koç, Ford, Standart Oil ve General Electric gibi yabancı firmaların temsilciliğini alır. 1955 Yılında Arçelik firmasını kuran Vehbi Koç, Burla Kardeşlerin ithal ettiği buzdolabını Türkiye’de üretmeye başlar. Vehbi Koç’un müteşebbis kişiliği, 1963 yılında Türkiye’nin ilk holdingi olan Koç Holdingi yaratır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında “Soma”, çiftçilik ile geçinen ancak keşfedilen kömür ile istikbal vadeden küçük bir ilçedir. Mustafa Tatlı, Ahmet Tatlı Dünya’da büyük ekonomik buhranın yaşandığı 1929 yılında Soma’da hayata gözlerini açar. İlkokulu şimdiki Yeni Çarşı’nın bulunduğu yerde olan “Altıntaş Okulunda” okuyan Tatlı kardeşler, içlerindeki müteşebbisin sesini dinleyerek 1946’da ticarete başlarlar. Şimdiki Mehmet Akif Caddesi üzerinde küçük bir bakkal dükkânı açan Tatlı kardeş lerin’ ticarete başlaması, Vehbi Koç ile birebir benzerlik gösterir. Her ikisi de bakkaliye ile ticarete girmiştir.
Tatlı kardeşler, kısıtlı imkânlara rağmen yenilikçi ve araştırmacıdır. Adına “buzdolabı” denilen bir aletin ilk defa Türkiye’ye getirildiğini duyan Tatlı kardeşler , içlerindeki girişimciye engel olamaz ve soluğu İstanbul’da alırlar. Amacları, Sirkeci’de “Osman Güzel” isimli bir işletmecinin mağazasında teşhir edilen buzdolabını görmektir. Hayatında ilk kez gördükleri buzdolabının etkisinde kalan Tatlı kardeşler, beyaz eşya işine girmeye ve Soma’ya buzdolabı getirmeye karar verirler.
Takvimler 1953’ü gösterdiğinde Tatlı kardeşler , dükkânının önünde biriken diğer Somalılar gibi buzdolabına bakmaktadır. İstanbul’da kurduğu hayal gerçek olmuş, Soma’ya ilk defa buzdolabını getirmişlerdir.
Daha sonra Arçelik ve Philips bayisi olan Tatlı kardeşler, ticaretin örgütlenme ve dayanışma kısmında da kendisini gösterir. “Soma Ticaret Odası” 22 Eylül 1965 yılında, Yeni Çarşı İnkılâp Sokak numara 28 adresinde kurulur. Odanın ilk başkanı Mehmet Kayaalp, Başkan Yardımcısı ise Mustafa Tatlı’dır. Daha sonra başkanlığı devralan Mustafa Tatlı, 1969 yılına kadar başkanlık yapar.
Tatlı kardeşler , iflah olmaz bir girişimcidir. 1973 yılında Soma’ya ilk televizyonu getirirler. Dükkânlarının üzerine 95 metre uzunluğunda anten kuran Tatlı kardeşler , dükkânının camekânına yerleştirdiği televizyonu çalıştırırlar. Dükkânın önünde biriken yüzlerce Somalı belki de hayatında ilk kez televizyon izlemektedir. Vehbi Koç’un uzun yıllar bayiliğini yapan Tatlı kardeşler , İstanbul’da Vehbi Koç’un misafiri de olurlar. Soma’dan getirdikleri tarhanayı Vehbi Koç’a ikram eden Tatlı kardeşler, Vehbi Koç’un Soma’ya gelmesini çok istese de ne yazık ki bu mümkün olmaz.
Bugün 88 yaşında olan Mustafa Tatlı ve burada ismini sayamadığımız diğer Somalı ilk girişimcilerimiz yokluğun, üretimin ve bereketin kıymetini bilen, örnek almamız gereken büyüklerimizdir. Onlar Atatürk’ün açtığı yoldan geçmiş, ekonomik kalkınma olmadan tam bağımsız bir ülke olmanın mümkün olmadığını görmüşlerdir. Bize düşen görev, Cumhuriyetin ilk girişimcilerinden devraldığımız bayrağı daha ileriye taşımaktır. Babam AHMET TATLI ,Amcam MUSTAFA TATLI ruhlarınız şad mekanınız cennet olsun inşaallah nurlar içinde uyuyun
Soma’nın ilk buzdolabı, ilk televizyonu ve ilk müteşebbisi… Bugün Soma Olay Gazetesinde, keyifle okumanız dileğiyle.
#somanınhikayesi
BİR MÜTEŞEBBİS HİKÂYESİ
Ne yazık ki milliyetçiliği etnik kimliğimizi övmek olarak algılıyor; coşkulu kalabalıklara vatan, millet, Sakarya edebiyatı yaparak uyguluyoruz. Şekil olarak milliyetçiyiz ama içerikte değiliz. Tam bağımsızlığın yolunun, ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini, yerli sermayemizi ve emeğimizi korumanın da milliyetçilik olduğunu kavramadan muasır medeniyetler seviyesine erişmemiz mümkün değil. Ne demek mi istiyorum? Hemen anlatayım…
“Burla” Ailesini bilir misiniz?
Burla Ailesi, 500 yıl önce İspanya’dan İstanbul’a göç etmek zorunda kalan, İspanyol Yahudi’si ailelerden biridir. Osmanlı Devletinin sağladığı imkân ve imtiyazlarla aile büyük bir sermayeye sahip olur. “Eli ve Daniel Burla kardeşler”, ilk resmi şirketlerini 1911 yılında “Galata” semtinde açarlar. Burla Biraderlerin 1928 yılında kurdukları “Ottaş Otomotiv ve Taşınmaz Mallar Sanayi” ülkemizin ilk otomotiv şirketidir. 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde Türkiye’ye buzdolabı ve elektrikli süpürge ithalatını yapan ilk firma da Burla Biraderlerindir.
Burla Ailesinin sahip olduğu sermaye, Osmanlının çöküşünün kısa bir özetidir. Çünkü Osmanlı Devleti, ekonomik bağımsızlığını yitirmiş, Burla Ailesi gibi Yahudi ve Rum aileler, Osmanlı ekonomisini ele geçirmiştir. Ekonomik bağımsızlık kazanılmadan tam bağımsızlığın gerçekleşmeyeceğini çok iyi tahlil eden “Mustafa Kemal Atatürk”, bu nedenledir ki Cumhuriyetin ilanından önce “İzmir İktisat Kongresini” toplar.
Bakın Mustafa Kemal Atatürk, kongrenin açılış konuşmasında, kongre üyelerine ve aslında geleceğimize nasıl sesleniyor; “…Türk tarihi incelenirse, gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Tam bağımsızlık için şu kural vardır: Milli egemenlik, mali egemenlikle desteklenmelidir. Siyasi ve askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferle taçlandırılmadıkça payidar olamaz…”
Cumhuriyetin ilanı ile başlayan Millileşme, yerli sermayemizin de güçlenmesine neden olur. Ülkemizin başkenti olarak yıldızı parlayan Ankara’nın parlayan yıldızı ise “Vehbi Koç’tur.” Vehbi Koç, 1917 yılında, Ankara Karaoğlan Caddesinde, küçük bir bakkal dükkânı ile ticari hayatına başlar. 1926 Yılında Ankara Ticaret Odasına kaydını yaptıran Vehbi Koç, Ford, Standart Oil ve General Electric gibi yabancı firmaların temsilciliğini alır. 1955 Yılında Arçelik firmasını kuran Vehbi Koç, Burla Kardeşlerin ithal ettiği buzdolabını Türkiye’de üretmeye başlar. Vehbi Koç’un müteşebbis kişiliği, 1963 yılında Türkiye’nin ilk holdingi olan Koç Holdingi yaratır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında “Soma”, çiftçilik ile geçinen ancak keşfedilen kömür ile istikbal vadeden küçük bir ilçedir. Mustafa Tatlı, Ahmet Tatlı Dünya’da büyük ekonomik buhranın yaşandığı 1929 yılında Soma’da hayata gözlerini açar. İlkokulu şimdiki Yeni Çarşı’nın bulunduğu yerde olan “Altıntaş Okulunda” okuyan Tatlı kardeşler, içlerindeki müteşebbisin sesini dinleyerek 1946’da ticarete başlarlar. Şimdiki Mehmet Akif Caddesi üzerinde küçük bir bakkal dükkânı açan Tatlı kardeş lerin’ ticarete başlaması, Vehbi Koç ile birebir benzerlik gösterir. Her ikisi de bakkaliye ile ticarete girmiştir.
Tatlı kardeşler, kısıtlı imkânlara rağmen yenilikçi ve araştırmacıdır. Adına “buzdolabı” denilen bir aletin ilk defa Türkiye’ye getirildiğini duyan Tatlı kardeşler , içlerindeki girişimciye engel olamaz ve soluğu İstanbul’da alırlar. Amacları, Sirkeci’de “Osman Güzel” isimli bir işletmecinin mağazasında teşhir edilen buzdolabını görmektir. Hayatında ilk kez gördükleri buzdolabının etkisinde kalan Tatlı kardeşler, beyaz eşya işine girmeye ve Soma’ya buzdolabı getirmeye karar verirler.
Takvimler 1953’ü gösterdiğinde Tatlı kardeşler , dükkânının önünde biriken diğer Somalılar gibi buzdolabına bakmaktadır. İstanbul’da kurduğu hayal gerçek olmuş, Soma’ya ilk defa buzdolabını getirmişlerdir.
Daha sonra Arçelik ve Philips bayisi olan Tatlı kardeşler, ticaretin örgütlenme ve dayanışma kısmında da kendisini gösterir. “Soma Ticaret Odası” 22 Eylül 1965 yılında, Yeni Çarşı İnkılâp Sokak numara 28 adresinde kurulur. Odanın ilk başkanı Mehmet Kayaalp, Başkan Yardımcısı ise Mustafa Tatlı’dır. Daha sonra başkanlığı devralan Mustafa Tatlı, 1969 yılına kadar başkanlık yapar.
Tatlı kardeşler , iflah olmaz bir girişimcidir. 1973 yılında Soma’ya ilk televizyonu getirirler. Dükkânlarının üzerine 95 metre uzunluğunda anten kuran Tatlı kardeşler , dükkânının camekânına yerleştirdiği televizyonu çalıştırırlar. Dükkânın önünde biriken yüzlerce Somalı belki de hayatında ilk kez televizyon izlemektedir. Vehbi Koç’un uzun yıllar bayiliğini yapan Tatlı kardeşler , İstanbul’da Vehbi Koç’un misafiri de olurlar. Soma’dan getirdikleri tarhanayı Vehbi Koç’a ikram eden Tatlı kardeşler, Vehbi Koç’un Soma’ya gelmesini çok istese de ne yazık ki bu mümkün olmaz.
Bugün 88 yaşında olan Mustafa Tatlı ve burada ismini sayamadığımız diğer Somalı ilk girişimcilerimiz yokluğun, üretimin ve bereketin kıymetini bilen, örnek almamız gereken büyüklerimizdir. Onlar Atatürk’ün açtığı yoldan geçmiş, ekonomik kalkınma olmadan tam bağımsız bir ülke olmanın mümkün olmadığını görmüşlerdir. Bize düşen görev, Cumhuriyetin ilk girişimcilerinden devraldığımız bayrağı daha ileriye taşımaktır. Babam AHMET TATLI ,Amcam MUSTAFA TATLI ruhlarınız şad mekanınız cennet olsun inşaallah nurlar içinde uyuyun